Fenerbahçe Başkanı Ali Koç’un Eylül ayında Olağanüstü Genel Seçim kararı alması üzerine adaylıklarını açıklayan Hakan Bilal Kutlualp ve Mahmut Uslu, sosyal medyadan ortak bir açıklama yaptı.
X Platformu üzerinden yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı;
“Fenerbahçe Spor Kulübü Yönetim Kurulu Üyesi Sayın Alp Alpoğlu, seçim sürecine ilişkin olarak yapmış olduğu açıklamalarıyla son derece vahim bir hukuk garabetinin altına imzasını atmıştır.
Sayın Alpoğlu, yaptığı açıklamasında, 2023 yılında, bizzat Sayın Fethi Pekin öncülüğünde hazırlanan, Fenerbahçe Genel Kurulu’nun oy birliği ile kabul ettiği ve Spor Bakanlığı’na bağlı ilgili birimlerince de tescil edilmiş olan Fenerbahçe Spor Kulübü Tüzüğü’nün “olağanaüstü genel kurul toplantı nisabına” ilişkin hükümlerini hiçbir şekilde gerekmediği halde Spor Bakanlığı’nın görüşüne sunduklarını, Bakanlıktan almış oldukları aksine görüş ile tüzüğümüzde ifade edilen; “aidat ödeyen üyelerin 5’te birinin imzası ile olağanüstü genel kurul kararı alınır” şeklindeki düzenlemeyi bu şekilde görmezden geldiklerini, hatta bu düzenlemeyi hiçe saydıklarını açıkça ifade etmiştir.
Soruyoruz:
Sayın Başkan ve yönetim kurulumuz, Sayın Fethi Pekin öncülüğünde hazırlanan ve kamuoyuna önceki tüzüklerin ötesinde, çağa ve değişen yasalara uygun olarak hazırlandığı ifade edilen tüzük düzenlemelerinin yasaya uygun olmadığı düşüncesine imza süreci sırasında mı varmışlardır?
Başkan ve Yönetim Kurulu ya da en azından Sayın Fethi Pekin, tüzüğümüzün kabul edildiği Genel Kurula karşı hiç mi mahcubiyet duymamaktadır? Bu durum karşısında sorumluluk üstlenerek istifa kurumunu devreye alma cesaretini gösterecek bir yönetici ortaya çıkmayacak mıdır?
Spor Bakanlığı’nın tüzük tescil kararı idari bir işlemdir. Spor Bakanlığının söz konusu idari kararının varlığı karşısında Spor Bakanlığı’ndan alınan ve yargısal mahiyeti olmayan görüşün Yönetim Kurulumuz için nasıl bir bağlayıcılığı vardır?
Mevcut tüzük maddesi, eğer olağanüstü genel kurul sürecinde, yönetimimizin çıkarlarına uygun olsa idi, benzer şekilde Spor Bakanlığı’nda benzer şekilde görüş alır mıydınız?
Güvenilirliğinizi yitirme pahasına, süreci uzatarak nasıl bir yarar elde etmeyi düşünüyorsunuz? Genel Kurul iradesinin tecelli etmesinde neden bu kadar çekiniyorsunuz? Tüm camiamız, eylülde kongre yapmanın, işi yokuşa sürmekten başka hiçbir anlam taşımadığı konusunda hemfikir iken, bu yokuşa sürme politikasının arkasında yatan duruş Fenerbahçelilik duruşuna yakışıyor mu?
Bugün tartışmaya açtığınız tüzük düzenlemesi, Galatasaray’ın da Beşiktaş’ın da tüzüklerinde aynı şekilde bulunmaktadır. Bu kulüplerin üyeleri de aynı hükme dayanarak imza toplamış ve bu kulüplerde de olağanüstü genel süreçleri yaşanmıştır. Bu sürece tıpkı sizin gibi direnen dönemin kulüp yönetimlerinin akibetine uğramaktan çekinmiyor musunuz?
Şunu çok iyi bilmelisiniz ki, Fenerbahçe’nin yüksek çıkarları için, isterse 20 bin imza gereksin, biz bu imzaları toplayacağız. Hiçbir yıldırma politikanız bizi yürüdüğümüz bu yoldan geri döndüremeyecek. Çünkü bizler, kişilerin değil, Fenerbahçe’ni “ALİ” menfaatleri için bu sürecin takibini yapıyoruz.
‘İmza toplanarak yönetim gönderilmek isteniyor, bu tarihimizde yok’ bahanesini artık bırakın. İmza toplanarak yönetim gönderilmek istenmiyor. İmza toplanarak genel kurul toplanmak isteniyor. Genel Kurulun üstünde bir irade yoktur. Bu iradeye saygı gösterin. Bu kulüp hiç kimsenin malı değildir. Bu kulüp genel kurul üyelerimizin temsil ettiği büyük Fenerbahçe camiasınındır.
Siz taraftarımızın iradesine rağmen oturduğunuz koltukları korumak için her türlü manevrayı yapıyorsunuz ancak Fenerbahçe halktır ve unutmayın, HALK YENİLMEZ!”
